Ruh, erginlenme/dönüşüm aşamasında iki önemli sınavdan geçer. Bu iki sınav Ruh‟un bir yönüyle kendisiyle savaşımıdır. Savaşlardan birisi fiziksel diğeri ise ruhsal/zihinseldir.

Nefes-i Ateş Ruh‟un yeniden doğuşu tüm varlık serüveninde olduğu gibi dört aşamada gerçekleşecekRuhun Benliğinin Uyanışı: Maceraya Çağrı

Varlık âleminde her şeyin, özelde insanların var olmaları ve kendilerini gerçekleştirmeleri, bir ayrılma olgusunu yaşamalarını gerektirir. Kâinatın ve insanın oluşumu yani tasavvuftaki yedi iniş, ilahi isimlerin zattan ayrılmasıdır. İnsanın dünya serüveni de cennet (gibi yer) den ayrılma ile ilişkilidir. İnsanın doğumu anneden ayrılması, anne rahmine çocuğun düşmesi de babadan ayrılmasıdır. Kolektif bilinçdışı icabınca her kişi “ayrılma” travması yaşar. 

Bu “Nefes-i Ateş Ruhun yeniden doğuşu”Kapadokya yolculuğunda “ayrılma” ve “kavuşma”olgusu çalışmalarla işlenecektir. Sıhhat ü Maraz‟da bulunduğu yerden ayrılan birey „Ruh‟tur. Yolculuğu “Nefes-i Ateş” ismi bağlamında bakıldığında ayrılmazlık ilkesinin varlığı göz önüne çarpar. Bu mistik Maceraya çağrı aşaması hem 

Sıhhat ü Maraz hem de Hüsn ü Aşk çerçevesinde RUHUN YENİDEN DOĞUŞU yaşanacaktır.

Ruh‟un asıl amacı, olgunlaşma ve hak ettiği olgunluğa yönelmektir. Beden, Ruh‟un evidir. Evin yöneticisi/reisi sadece ev ihtiyaçlarını görmek ve orada oturmak için Ateş-i nefes değildir. Ruh‟un amacı, Beden‟i / Mizac‟ı beslemek ve onun ihtiyaçlarını (Sıhhat‟ini) sağlamak da değildir. Nefes-i Ateş Ruhun Yeniden Doğuşu Yolculuğu ‟nin iki yönlü izlediği bu seyirde Ruh, önce evinin ihtiyaçlarını sağlayan ve bedenini / evini zinde tutması gerektiğini, bu tutum onun, Kendine (olumsuzluklara) karşı kendi katmanlarına (Sıhhat) ile verdiği mücadeledir. Bu yolculukta Ruh‟un yanında Sıhhat ile birlikte Akıl da bulunacaktır. 

Bu Nefes-i Ateş ile Ruh, 

erginlenmesini tamamlayıp Doğuşuna şahitlik yapacak kendini kendine getirecektir.